Genetik analizler kişinin kalıtımsal yapısını ortaya çıkararak, o kişinin sağlık ve hayat beklentileri yönünden etkili ve önemli kişisel verilere ulaşılmasını mümkün kılar. Kişinin gelecekteki sağlık durumunu da belirleyecek bazı fiziksel ve ruhsal özelliklerini içeren bu veriler kişinin özel hayat alanına dâhildir. Dolayısıyla, bu bilgilerin açıklanması, sigorta alanında veya iş hayatında ayrımcılık amaçlı kullanılması kişilik hakkı ihlâllerine sebep olur. Diğer yandan, genetik bir analizin uygulanması için kullanılacak biyolojik materyalin, kişinin bedeninden alınması gerekmektedir. Bu durum ise, kişinin vücut bütünlüğü ve dokunulmazlığı kapsamında bir kişilik hakkı ihlâli ortaya çıkarabilir. Günümüzde genetik analizlerin yaygın kullanımı ve bunun karşısında yaşanan kişilik hakkı ihlâlleri, konuya hukuki bir çerçeve çizme zorunluluğu doğurmuştur. Bu kapsamda, özellikle, genetik analizlerin uygulanmasında aranacak hukuka uygunluk koşulları ve hukuka aykırılık durumunda karşılaşılacak yaptırımların tespit edilmesi önem taşımaktadır. Bu çalışmada Türk hukukunda konuya değinen hukuki düzenlemeler kadar, uluslararası belgelerde yer alan temel ilkeler ve özellikle İsviçre ve Alman hukuklarındaki düzenlemeler de dikkate alınarak, ihtiyaç duyulan hukuki çerçeve çizilmeye çalışılmıştır.